Sabah gazetesi müellifi Haşmet Babaoğlu, medyada öne çıkan birtakım isimlerin yorumlarına ait tenkitlerini yazdı.
“FİLİSTİN’DEN UZAK, İSRAİLE GERÇEĞİNE YABANCI…”
Ne günlere kaldık!
Kim bilir daha neler göreceğiz?
CNN Türk’te geçenlerde Gazzeli bir yetkiliye, “Gandi üzere bir barış modeli izlemeleri” önerildi mesela?
Bir de şöyle laflar ederek: “Belki birkaç bin kişi ölürdü lakin sonunda bağımsızlık kazanılırdı.”
Bu kadar Filistin’den uzak, İsrail gerçeğine bu kadar yabancı, tarihten habersiz ve pasif agresif bir tezin bir Filistinlinin gözlerinin içine bakılarak söylenmesi dayanılır şey değil…
“AMA HAMAS, LAKİN GAZZE…”
Birdenbire bize yakın medyada da “ama Hamas, fakat Gazze…” yazıları çıkmaya başladı…
İsrail’i eleştiriyormuş üzere yaparken alttan alta Filistinlileri döven yazılar…
Ne diyeyim artık?
Siz söyleyin…
“YENİ BİR DÖNEMDEYİZ”
Avrupa ülkelerinde Filistin’le dayanışmayı yasaklayan kararlar kıymetli…
Dilden ırak olan ve sokaktan sürülen bir toplum vakit içinde zihinlerden de silinir.
İstenen bu mu?
Sanırım…
Yeni bir devirdeyiz, çok açık!
Hep Batılıların bu sıkıntıdaki ikiyüzlülüğünden kelam ettik fakat artık “tek yüzlü” olmaya yanlışsız ilerliyorlar ve o yüzdeki gözler İsrail’den ötesini görmüyor.
“ARAPLAR OSMANLI’YI GERİDEN VURMUŞ”
Bazen acı acı gülüyorum: Sabah akşam Osmanlı’ya küfredenlerin ağzına tekrar tıpkı sakızı verdiler. Neymiş, Araplar Osmanlı’yı geriden vurmuş.
“ÖĞRENMEK, BİLMEK, İZLEMEK”
Diyorum ya, dünyada olup bitenler karşısında elinizden bir şey gelmeyeceğinizi gördüğünüz anlarda çabucak başınızı öteki yana çevirmeyin…
Öğrenin, bilin, dikkatle izleyin; bu kendi başına kudrettir.
Ve mazlumlar için dua edin…
İşte tekrar bu cümleleri tekrar ettiğim anda bir arkadaşım Puslu Kıtalar Atlası’nı hatırlattı; hani Uzun İhsan Efendi sık sık şöyle der ya, onu: “Dünyanın şahidi olmak gerçek bir ibadettir.”
“KÖTÜ EĞİTİM”
Öyle makûs bir eğitim verilmiş ki gençlerimize…
Endüstriyel ilanlarda anlatılanları bilim sanıyorlar.
Artık diğer bir bilim kalmadı aslında, diyorsanız, haklısınız.
“ZENGİNLER NE DİYORSA, O…”
Ben de ne konuşuyorum yahu!
Çoğunluk için resmi kurumlar, hâkim otorite, ana akım medya ve zenginler ne diyorsa, o bilim zati…
Pandemiyi yalnızca bir virüs olayı sananlar zihinlerimize yapılan kalıcı “cerrahi” müdahaleyi anlayamadılar.
2020’den beri kitleler gereğince ve hakkıyla düşünemiyorlar, farkında mısınız?
