Kariyerinde Schalke 04, Werder Bremen, Real Madrid, Arsenal, Fenerbahçe ve son olarak Medipol Başakşehir forması giyen Mesut Özil futbola veda etti.
34 yaşında mesleğine nokta koyan Özil, Marca’ya verdiği röportajda samimi açıklamalarda bulundu. İşte Mesut Özil’in röportajı:
114 gol ve 222 asist. Sana daha çok zevk veren hangisiydi?
“Birçok gol ve asistim var. En zevklisi kadro olarak kazanmaktı. Ekip arkadaşlarımı parlatmak hoşuma gidiyordu. Alanda asla bencil olmadım. Bana daha çok şut çekmemi söyleyenler oluyordu lakin onları hiç anlayamadım.”
Kariyerinize baktığınızda gördüğünüz birinci şey nedir?
Çocukluğumu hatırlıyorum. Bana asla başaramayacağımı, futbol oynamak için çok zayıf olduğumu söylediklerini hatırlıyorum. Lakin ben dinlemedim ve kendime odaklandım. Schalke ile birinci profesyonel kontratımı imzaladığımda ve birinci Bundesliga maçıma çıktığımda, kendimi aya inmiş üzere hissettim. Daha sonra Real Madrid için oynamak ve Dünya Kupası’nı kazanmak üzere inanılmazdı. Mesleğimin en kıymetli anı elbette 2014 Dünya Kupası’nı kazanmaktı.
34 yaşında emekli oluyorsunuz. Neden bu kadar erken?
Uzunca düşündükten sonra bunun hakikat olduğuna karar verdim. Mesleğim boyunca çok fazla sakatlık yaşamadım ve her vakit formdaydım ancak son birkaç ay benim için çok ağır ve sıkıntı geçti. Artık alanda ekibime istediğim üzere yardımcı olamıyordum. Başakşehir idaresiyle bunu konuştuk ve bu kararı aldım.
Kariyerinizde en çok neyle gurur duyuyorsunuz?
Goller, asistler ve şampiyonluklar değil. En çok gurur duyduğum şey futbol dışında insanlara yardım edebilme imkanımın olmasıydı. Bilhassa Afrika ve Güney Amerika’daki yardıma muhtaç insanlara bir şeyler verebilmekti ve buna devam edeceğim. Çocukken annemin bana öğrettiği buydu ve bununla gurur duyuyorum.
Real Madrid’e transfer sürecin?
O devir Werder Bremen’e teklifler vardı. Real Madrid ve Barcelona en önemli iki kulüptü. Tercihimi yapmama sebep olan tek kişi ise Jose Mourinho oldu. Bana VIP bir çeşit düzenledi. Kulübün her yerini gezdirdi, planlarını anlattı. Tüylerim diken diken olmuştu.
Barcelona ile de görüştüm lakin coşku daha azdı. Guardiola benimle tanışmadı bile. Meğer bu görüşmelerden evvel Barcelona’nın usulünü daha çok seviyordum ve orada oynayabileceğimi düşünüyordum. Mourinho, kararımı vermemdeki en kıymetli faktör oldu.
Real Madrid taraftarı sana aşık oldu. Onlar hakkında ne düşünüyorsun?
Madrid taraftarları hakikaten inanılmaz. Madrid’den ayrıldıktan 10 yıl sonra bile harika takviye ve sevgi görmeye devam ediyorum. Nitekim inanılmaz. Bence birlikte çok hoş 3 yıl geçirdik. Dürüst olacağım, bu takviyenin bu kadar uzun müddet devam etmesini beklemiyordum, bu yüzden bilhassa Madrid taraftarına teşekkür edebilirim.
Cristiano Ronaldo ile çok âlâ bir ikiliydiniz. Dünyanın en düzgün ikililerinden biri diyebilir miyiz?
Benim için tüm vakitlerin en âlâ oyuncusu Cristiano Ronaldo. Onunla oynamak çok eğlenceliydi. Hiçbir pası kaçırmayıp hepsini gol yapan biriyle oynamak inanılmazdı.
Real Madrid ile yalnızca Şampiyonlar Ligi’ni kazanamadın. Ne düşünüyorsun?
Şampiyonlar Ligi’ni kazanmak hayallerimden biriydi fakat hayatta her vakit her şeye sahip olamazsınız. Ve Dünya Kupası’nı, Şampiyonlar Ligi’ne değişmem. Madrid ile oynadığım tüm yarı finaller ortasında beni en çok yaralayanın Dortmund ile oynadığım yarı final olduğunu söyleyebilirim.
Real Madrid’ten ayrılık süreciniz nasıl oldu?
Ayrılırken çok üzgün olduğumu söyleyebilirim. Havalanındaki halimi hatırlıyorum da… Uçak hareket edince ağlamaya başlamıştım. Bittiğini o an anladım. Lakin ayrılık vakti gelmişti. Florentino Perez ile menajerim ve babam ortasında bir tartışma yaşanmıştı ve gitmezsem oynamam sıkıntı görünüyordu. Keşke farklı bir halde çözebilseydik.
Almanya Ulusal Grubu’nu bıraktınız. Neler yaşandı?
Yangını yine körüklemek istemiyorum. Almanya Futbol Federasyonu ve benim görüşlerimiz farklıydı. Bu yüzden 2018 Dünya Kupası’ndan sonra ulusal kadrosu bıraktım. Löw ile çok dostça bir görüşme yaptım. Onunla hiçbir vakit ferdî bir problemim olmadı ve birlikte birçok muvaffakiyet elde ettik. 2018 Dünya Kupası’ndan sonra yaşananlardan uzaklaşmaya gereksinimi vardı.
Kalbinizdeki kulüp hangisi?
Bunu ferdî olarak yanıtlamam gerekiyor. Almanya’da daima Schalke 04 taraftarı oldum, Türkiye’de ise Fenerbahçe’yi tuttum. Çocukken en sevdiğim iki kulüptü. İkisinde de oynamak büyük onurdu.
Özil, röportajda kısa soruları şöyle yanıtladı:
En düzgün rakip: Messi
En âlâ koç: Mourinho
En uygun stat: Bernabeu, Emirates ve Saraçoğlu
En uygun başkan: Ramos
En âlâ partner: Ronaldo
Kaynak: Habertürk