Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Mescid-i Aksa’ya baskının sonuçları ve yansımaları konusunda ihtarda bulunuldu.
İsrail’in, “Mescid-i Aksa’yı zamansal ve mekansal olarak bölme, Kudüs’ü Yahudileştirme, kenti denetim altına alma ve Filistinlileri buradan çıkarma çabaları” kapsamında bu baskınları ve atakları gerçekleştirdiği kaydedilen açıklamada, “İsrail hükümeti, halkımızın haklarına karşın radikal destekçilerini şad etmeye ve krizlerini çözmeye çalışıyor. Bunu da Mescid-i Aksa’da, Kudüs’te ve kutsal bölgelerde mevcut statükoya esaslı değişiklikler getirme yoluyla yapmaya uğraşıyor.” tabirleri kullanıldı.
Yaşananların sorumluluğunun, büsbütün ve direkt İsrail hükümetine ilişkin olduğu vurgulanan açıklamada, Mescid-i Aksa, Kudüs ve kentte yaşayan Filistinlilere memleketler arası müdafaa sağlanması için tüm memleketler arası platformlarda gayretlerin süreceği aktarıldı.
Ne olmuştu?
Fanatik Yahudi yerleşimcilerin Pesah Bayramı nedeniyle Mescid-i Aksa’ya baskın düzenleme ve burada kurban kesme davetleri üzerine bu gece teravih namazının akabinde bir küme Filistinli Mescid-i Aksa içindeki Kıble Mescidi’ne sığındı.
İsrail güçleri, sahur vaktinde Aksa’ya düzenlediği baskın sırasında, Kıble Mescidi’ne sığınanlara şiddet kullanarak müdahale edip kutsal mabedi savaş alanına çevirdi. İsrail güçlerinin baskını sabah namazının akabinde da devam etti.
Baskınlarda, Kıble Mescidi’ne sığınan 200’den fazla kişi gözaltına alındı.
İsrail polisinin Mescid-i Aksa’ya düzenlediği baskının akabinde abluka altındaki Gazze Şeridi’nden İsrail tarafına roketler atıldı.
İsrail ordu sözcülüğünden yapılan açıklamada, Sderot kenti istikametine beş roket atıldığı, bunlardan dördünün hava savunma sistemleri tarafından imha edildiği, bir roketin de açık yere düştüğü bilgisi verildi.
İsrail uçakları, roketlere karşılık Gazze Şeridi’nin batısında iki noktaya hava saldırısı düzenledi.