Hindistan pak güç ve ormanları koruyarak 14 senede karbon salımını yüzde 33 azalttı. Ülkede kullanılan elektriğin yüzde 75’i termal santrallerden elde ediliyor. Hidrojenli sistemlere son 5 senede 2.2 milyar dolar kaynak ayrıldı.
Güneş, rüzgar ve hidrojen üzere tabiat dostu güç alanlarına yapılan yatırım ve ormanların korunmasına yönelik atılan adımlar sonrası yalnızca 14 senede ülkedeki karbon gazı salınımının yüzde 33 oranında azaldığı kaydedildi.
Birleşmiş Milletler’e (BM) sunulan rapor büyük bir gelişme olarak görülürken, ülkede “yeşil enerji” alanında beklenenden daha fazla ivme kazanılması sevinçle karşılandı.
BM İklim Değişikliği Konferansı’nda (UNFCCC) yapılan görüşmede Yeni Delhi hükümetinin Paris İklim Antlaşması uyarınca büyük oranda sorumluluğunu yerine getirdiği ve 2005’te ölçülen karbon salınımı oranını 2030 yılına kadar yüzde 45 azaltacağı amacıyla hareket edildiği belirtildi.
Üçüncü Ulusal Bağlantı Bildiri (TNC) raporuna nazaran Hindistan’ın gayri safi yurtiçi hasıladaki (GSYİH) her ünite artış için salınan toplam sera gazı emisyon ölçüsü 2005’ten 2019’a yüzde 33 oranında düşüş gösterdi.
Hindistan karbon salınımında en büyük düşüş oranına ulaştı
Hindistan bilhassa 2016 ile 2019 yılları ortasında karbon salınımını yıllık yüzde 3 üzere büyük bir oranda azalttı. Bu sayı 2014 ile 2016 yılları ortasında ölçülen yıllık yüzde 1.5 azalma oranının iki katı.
Bu devir ülkenin karbon salınımını en yüksek oranda düşürdüğü yıllar olarak da kayıtlara geçti. Ülkede fosil yakıtlar hala büyük oranda kullanılsa da hükümetin sürdürülebilir güce yaptığı yatırım ve özel bölümü teşvik etmesi sonuç verdi.
Ormanlık ve yeşil alanlarla, hidrojenli sistemlere büyük yatırım
Reuters’e konuşan bir Hint yetkili, “Hindistan iktisadı büyürken emisyon oranları süratle düştü. Bu da, ülkenin sürdürülebilir güçle ekonomik gelişme kaydedebilexeğinin en büyük delili.” sözlerini kullandı.
Hint yetkili son yıllarda ülkenin ormanları müdafaa ve ağaç dikme konusunda değerli yatırımlar yaptığını ve yeni yetişen jenerasyonların tabiata daha hassas olduğunu kaydetti. Karbon salımının azaltılması amacına ulaşabilmek için endüstriyel üretim, otomotiv ve güç alanlarına yatırım yapıldığını kaydeden yetkili, bu yatırımların karbon izlerini büyük oranda düşürdüğünü söyledi.
Bu kapsamda ülkede 2019 yılında ağaçlık ve ormanlık alanların yüzde 24.5’ine fidan ekimi üzere yatırımlar yapılırken toplamda 80.73 milyon hektarlık yeşil alan muhafaza altına alındı.
Hindistan bilhassa son yıllarda sıvı olarak depolanma özelliğiyle ön plana çıkan ve pak bir güç çeşidi olan hidrojenle ilgili değerli yatırımlarda bulundu.
Hükümetin aldığı karara nazaran önümüzdeki 5 sene içerisinde hidrojen temelli sistemlere 180 milyon Rupi, (2.2 milyar dolar) kaynak aktarılacak.
Hindistan’ın sürdürülebilir güç üretimi yüzde 25’e çıktı
Hindistan Devlet Elektrik Kurumu’nun (CEA) 2024 Mart datalarına nazaran fosil güç kullanmayan hidroelektrik, nükleer, güneş ve rüzgar güç santrallerinden elde edilen gücün tüm ülkede üretilen güce oranı yüzde 25.3’e yükseldi.
Bu da, ülkede kullanılan gücün 4’te birinin sürdürülebilir kaynaklardan elde edildiği manasına geliyor ve nüfusu 1.4 milyardan fazla olan bir ülke için bu oran hayli yüksek.
2024’e gelindiğinde sürdürülebilir güç konusundaki en büyük gelişmelerden biri Hindistan’da kullanılan elektriğin en az yüzde 73’ünün termal kaynaklardan elde edilebilmesi. Bu oran Amerika Birleşik Devletleri’nde ortalama yüzde 40.
G-20 ülkeleri yapılan son tepe toplantısında karbon salınımı maksatlarını ertelemiş ve makul bir sayı kabul etmekten kaçınmıştı.
Hindistan’ın da ortalarında bulunduğu birçok gelişmekte olan ülke, endüstrileşmiş ve ekonomileri gelişmiş devletlerin fosil yakıtları sınırsızca kullanmasının dünyayı kirlettiğini ve doğal kaynakları tükettiğini savunuyor. Bu durum kelam konusu devletlerin sürdürülebilir güce geçme maksatlarına karşı direnmesine sebep oluyor.
euronews
