Kanal D’de bir programda konuşan Dr. Seçkin Saraç, takipçilerini üst üste şoke edici açıklamalarda bulundu. Pandemi periyodunda aşılanmayı savunan önde gelen isimlerinden biri olarak hatırlanan Dr. Saraç, sık sık toplumu korkutan savlarda bulunuyordu.
Son çıktığı tv kanalında ise Biontech başta olmak üzere tüm yeni kuşak aşıların insan sıhhatini tehdit ettiğini söyleyen Saraç’ın anlattıklarını yorumlayan gazeteci Melih Altınok, ‘Yaptığımı yap, dediğimi yapma’ mı diyorsunuz hocam?” başlıklı yazısında Dr. Saraç’ı eleştirdi…
“SARAÇ MEDYADA HEKİMLİĞE DEVAM EDİYOR”
Dr. Nadir Saraç, pandeminin önde gidenlerindendi.
Cem Yılmaz, Haluk Levent, Şahan üzere ünlülerle birlikte aşı gönüllüsüydü.
Ekranlardan “Aşı olmayı reddeden 50 yaşındaki birkaç arkadaşım öldüler. Beyaz kefenleri içinde kafatası kemiklerini hissederek ellerimle toprağa verdim. Aşı olsaydı ölmezdi” diye sansürsüz ve otopsisiz dramatik öyküler anlatıyordu. Korkutuyordu.
Pandemide, aşılarla ilgili kuşkuları lisana getirince ya da alınan kapanma önlemlerinin fonksiyonunu sorgulayınca “Pardon tabip musunuz?” diye sorulan, küçümsenen bizim üzere “cahillerden” değildi. “Ukalalık” etmiyordu. “Bilimsel” konuşuyordu yani.
Saraç medyada hekimliğe devam ediyor. Pandemide insanları “Hastanede elimize düşmeyin” diye tehdit ederek kazandığı şöhretini siyasete tahvil eden meslektaşı Bengi Başer üzere CHP’den milletvekili aday olmak için çırpınmıyor. Onun çırpınışının sebebi aşikâr ki öteki.
Saraç’ın Hakan Ural’ın programında bu kere de aşı olduktan sonra ölen genç insanlardan, aşı sonrası ortaya çıkan “turbo kanser” olaylarından bahsetmesi boşuna değil.
Baksanıza Almanya mRNA mağdurlarına “aşı hasarı tazminatı” ödemeye başladı bile.
BioNTech’in CEO’su Uğur Şahin de eşiyle birlikte şirketini, sermayesini, pekala tamam bilimsel çalışmalarını Almanya’dan Londra’ya taşıyor. Ne var ki İngiltere de mRNA aşılarını durdurdu.
Çember daralıyor. Daha kimler kimler bir çeşit günah çıkartacak… Bu ortada yalnızca meraktan soruyorum Seçkin Hocam, siz mRNA aşısı mı oldunuz, inaktif aşılardan mı? Yoksa “fark etmez mi?”
Uğur Şahin ve eşi “şirket prosedürlerinden dolayı, sadece ayrıcalık olmasın diye” ürettikleri aşılardan olmamışlardı diye hatırlıyorum da… Tahminen sizin de özel bir durumunuz vardır diye soruyorum.
Sabah