Olay, 1 Nisan’da Aziziye Mahallesi’nde meydana geldi. E.Ş. (14), teze nazaran birlikte yaşadığı babası A.O.Ş. ile birlikte Düzce’ye geldi. A.O.Ş., boşanma evresindeki eşini görmemek için konuta yakın bir uzaklık kala arabası oğlu E.Ş.’ye verdi. Öbür kardeşleriyle görüşen E.Ş., daha sonra gitmek istediğini söyledi. S.Ş. ise oğlunun arabayla gitmesine müsaade vermedi ve kaputun üzerine çıktı. Oğlu gaza basıp, kaputun üzerindeki annesiyle birlikte arabası hareket ettirdi ve sokağın başında babası A.O.Ş.’ye de araca aldı. Küçük çocuğun babası yardımıyla kullandığı araba, yaklaşık 40 kilometre sonra Sakarya’nın Hendek ilçesinde polis takımları tarafından durduruldu. Arabanın durmasıyla birlikte S.Ş., araçtan asfalta düştü ve hafif biçimde yaralandı.
OTOMOBİLLE GİTMESİNİ İSTEMEMİŞ
Tedavisinin akabinde taburcu olan anne olay anını anlattı. S.Ş., oğlunun, babası A.O.Ş.’nin yönlendirmesiyle arabası kullandığını söz ederek, boşanma basamağında olduğu kocasının kendisini öldürmek istediğini tez ederek, “Oğlum babasıyla birlikte yaşıyor. Gece 1,5 ya da 2 sıralarında ‘Anne ben geliyorum’ dedi. Dışarıdan birisi olsa alınmaz ancak oğlum olduğu için kapıyı açmak zorunda kaldım. Geldi, kardeşleri ile görüştü. Oğlum nereden geldin, nereye gidiyorsun diye sordum. ‘Ankara’dan geliyorum, artık gidiyorum’ dedi. Tek başına geldiğini söyledi. Ben tek başına geldiğini duyunca zati ürperdim. Ehliyeti yok, yaşı küçük. Yolda başına bir iş gelse anne olarak ben ne yapardım” dedi.
‘SAVRULA SAVRULA GİTTİM’
Anne S.Ş., oğlunun arabaya binip ileride bekleyen babasının yanına hakikat aracı sürdüğünü ve bu sırada kendisinin de kaputa atladığını belirterek, “Oğluma telefonla talimat verdi. İlerlemeye çalıştı ve ben önünde durunca gitmek istemedi. Geri gitti çıkamayınca babası gaza bas dedi ve ben kaputun üzerine çıkmışım. Nasıl olduğunu hatırlamıyorum. Bir 30-40 metre gidip babasını aldı. Ben 40-45 dakika gezdim. Gaz pedalına basan sanırım babasıydı. Oğlum babasına ‘dur’ diye yalvardı. Sağa, sola hareket yaptı. Babasının elinde silah vardı ve silah gösterdi diye düşünüyorum. Bir yerde 150-200 kilometre sürate ulaştı. Bir orta ayağım lastiğe değdi. Daima savrula, savrula gittim. Ben çocuklarım için ayakta kalmaya çalışıyordum” diye konuştu.
‘BEN SÜPERMEN ANNENİZİM’
Olayın akabinde meskene geldiğinde küçük yaştaki öteki 2 çocuğuna “Ben meskene geldim ve ben Süpermen annenizim. İyiyim” dediğini anlatan S.Ş., “Tek kaygım oğlum onun elinde” dedi.
‘MAHALLELİNİN SALDIRISINA UĞRAMAMAK İÇİN YOLA DEVAM ETTİK’
Öte yandan, gözaltına alınan A.O.Ş. ise emniyetteki tabirinin akabinde özgür bırakıldı. A.O.Ş., boşanma kademesindeki eşi S.Ş.’nin ısrarla kaputtan inmediğini ve olaya müdahale etmeye çalışan mahallelinin kendilerine saldırmasından korktukları için yola devam ettiklerini ileri sürerek, “Israrlarımıza karşın kaputtan inmedi. Mahalleli başımıza üşüştü. ‘Çocuğumu kaçırıyorlar’ diye bağırdı. Mahallelinin saldırısına uğramamak için yola devam ettik. Gerimize 6 araba takıldı. Durursak bize saldırırlar, diye düşündük ve durmadık. Yolda polisi aradım. Can güvenliğimizin olmadığını söyledim. Hendek gişeleri civarında polisi görünce durdum. Polise haber veren biziz. Oğlum zati benimle yaşıyor. Kaçırma üzere bir durum kelam konusu değil” dedi.